T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
İSTANBUL / ZEYTİNBURNU - TOKİ Seyit Nizam Şehit Semih Balaban İmam Hatip Ortaokulu

SANAL TUTSAKLAR-2

Not: Sanal Tutsaklar-1 yazımızı okumadıysanız önce onu okumanız tavsiye edilir.

&&

Bu yazıyı hazırladığım zamanlarda medyada yer alan üçüncü sayfa haberi dikkatimi çekiyor. Polis bir aracı durdurarak şoförü gözaltına almak istiyor. Şoför bir baba, yanında 3-4 yaşlarında çocuğu var. Polise direniyor. Polis çocuğun korktuğunu görüyor ve adamı uyarıyor. Baba ne mi yapıyor? 

Hemen ´akıllı´ telefonunu çıkarıp bir çizgi film açıyor. Çocuğunun eline tutuşturuyor. Çocuk anında telefona kilitlenirken polisler de babayı gönül rahatlığı ile gözaltına alıyor. Sizce burada gerçek tutsak kim?

&&

Çocuklarının internet ve oyunlara ayırdığı zamanın çok fazla olmasından şikâyetçi olan anne babaların öncelikle nasıl bir rol-model olduklarını gözden geçirmeleri gerekmektedir. Kendileri dizilerle, sosyal medyayla, mesajlaşma uygulamaları ve mobil oyunlarla aralarına mesafe koymalıdırlar. İzledikleri televizyon programları konusunda seçici davranmalıdırlar ki çocuklar da seçici olmayı yani faydalıları kullanıp gereksizleri ellerinin tersiyle itmeyi öğrenebilsinler. Dizilere saatlerce kilitlenen, kendini kaptırıp dizi karakterlerine yeri geldiğinde hakaret edip yeri geldiğinde seven, ağlayıp gülen anne-babalar, çocuklarının oyunu kaybedince tableti yumruklamasına da şaşırmamalıdırlar.

&&

Teknoloji bizi kontrol altına almadan önce biz onu kontrol altına almalıyız. Bilgisayarın ortak kullanım alanında olması hem aile üyelerinin güvenliği açısından hem de zaman kontrolü açısından önemli bir faktör. Bir de sınırsız-kotasız internete sahip evlerimiz var. Açık büfe kahvaltıda tabaklarını tepeleme doldurup yarısını çöpe atan insanların düştüğü hataya düşüyor bu evlerde yaşayanlar. Önüne geleni izleyip, önüne geleni indiriyor. Hepsi işe yarar bilgi mi? Hayır! Çöpe giden yemeklerin vücuda faydası ne kadarsa saatlerce izlenen videoların da faydası o kadar maalesef.  

&&

Size yardımcı olabileceğini düşündüğümüz birkaç seçenek şunlar: Evde 'ekransız zaman' saatleri belirleyebilirsiniz. Belirlediğiniz saatler arasında telefonu, bilgisayarı, tableti, televizyonu bir kenara bırakıp ailecek farklı uğraşlar keşfedebilirsiniz. Kitap okuyabilir, zekâ oyunları oynayabilirsiniz. Sessiz sinema, körebe gibi oyunlar da hiç fena olmaz. Akşam yemeklerini bir arada yiyip muhabbet etmek de aile içi ilişkinize katkı sağlayacaktır. Ailece dışarıda da etkinlikler planlanmalı. Mümkünse bu etkinlikler olabildiğince doğa ile iç içe ortamlarda gerçekleştirilmeli. Sosyal medyayı kullanım konusunda kurallar koyabilirsiniz. Ortak hesap, ortak şifre gibi. Aile üyeleri birbirlerine karşı şeffaf olmalı. Çocuklar güvenlik konularında uyarılmalı. Her anlarını, gittikleri her yeri sosyal medyadan paylaşmanın olası tehditleri onlara anlatılmalı. Şifre, adres gibi bilgilerin kimseyle paylaşılmaması hatırlatılmalı.

&&

Son olarak Apple şirketinin kurucularından Steve Jobs'un New York Times dergisindeki röportajından yola çıkılarak hazırlanan haberi dileyen aşağıdaki linke tıklayarak okuyabilir. İlginizi çekeceğini düşünüyorum.

http://www.webtekno.com/steve-jobs-cocuklarinin-iphone-ve-ipad-kullanmasina-izin-vermiyordu-peki-neden-h29543.html

                                                                                                                                                                        Cenk KARACA / Rehber Öğretmen

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 26.03.2018 - Güncelleme: 24.09.2022 15:02 - Görüntülenme: 537
  Beğen | 11  kişi beğendi